23 Haziran 2012 Cumartesi

22.06.2012 // AC Nevizade 6-4 Şenbağlar


6 Altıntaş(***), 4 Serkan(***+), 8 Buğra(***), 88 Kürşat(***), 14 Hüsam(***+), 21 Evrim(****), 7 Kemal(***), 12 Ç.Yazan(***), 22 Eser(***+), 3 Kaan Emre(***+)

Goller&Asistler: Eser(3G), Kaan Emre(1G,1A), Hüsam(1G), Ç. Yazan(1G,1A), Kemal(1A)

Neviz Gol Gol Gol

Güzel bir cuma akşamında Bostancı sahilinde yer alan sahada rakibimiz Şenbağlar ile karşılaştık. Maç öncesi keyifler yerindeydi. Eksikler vardı, sakatlar vardı, sakat sakat gelenler vardı. Ama yine de takım tamdı. Maçtan önce ısınan AC Nevizade'nin yakasını talihsizlikler bırakmıyordu. Çimlerde ısınırken büyüyünce Eser gibi mi yoksa Serkan gibi mi olacağı tartışılan küçük misafirimiz vardı. Top tekniği adeta Eser'i andırıyor, azmi ve çalışkanlığı ise gözlerde Serkan'ı canlandırıyordu. Misafirimiz bir süre takımımıza eşlik etmiş, kısa süreliğine de olsa neşe kaynağımız olmuştu. Taa ki Serkan ufaklığa sevgi gösterisinde bulunana kadar. Amaçsız bir şekilde ayağındaki topu attıktan sonra çocuğu kucaklayıp havada garip garip şekillere sokarken 2. burgulu takla esnasında küçük misafirimizi yüz üstü yere yapıştırması takımdaki bütün moralleri alt üst etti(!). Bölgeyi hızla terkeden ekibimiz saha içerisinde ısınma hareketlerine devam ederken bir talihsizlik de sol kanattan açılan ortaya Kaptan Kaan Emre kafasını uzatacağı sırada topu yumruklayan son haftaların formda ismi Altıntaş topun Kaan Emre'nin kulağına gelmesine ve bir süre yerde kalmasına sebep oldu. Derken maç da başladı. Rakipteki eksiklikler de göze çarpıyordu. Ancak maç sonunda yaş ortalaması hayli küçük olan rakipte en iyi performansı gösterenler de kadroya yeni dahil olan gençlerdi. Gelelim maça. Hızlı başlayan kırmızı siyahlı ekibimiz ileride Kaan Emre, Kemal, Hüsam ve Evrim'in baskılı oyunuyla rakibinin pas yapmasını ve yarı sahayı geçmesini zorlaştırdı ve 5 dakika içinde de Kaan Emre ile 3 net pozisyona girdi. Ancak bu pozisyonların 2'sinde top direeeğe doğru gidip direğin 1 karış yanından dışarı çıktı, diğerinde ise atak kalecinin kucağında eriyip gitti. Baskılı oyun devam ediyordu. Gol de pek gecikmedi. Yine orta sahada baskıyla topu kazanan Hüsam şahsi becerisiyle topu sürüp uzaktan kaleciyi avladı ve skoru 1-0'a getirdi. Golü bulan Nevizler baskısını sürdürdü. Kemal, sağdan kaçan Kaan Emre'yi gördü ve kaptan klas bir vuruşla farkı 2'ye çıkardı. Çok geçmeden kazanılan kornerde top yine Kaan Emre'nin önünde kaldı. Kaan Emre daha müsait durumda olan Eser'in önüne yuvarladı topu ve "gol oğlum o" sözleri arasında geçtiğimiz haftalarda Gazoz Ligi ekiplerinden Akut'a attığı golün bir kopyasını daha atarak durumu 3-0'a getirdi.

Takım içindeki konuşmalar "saha küçük lan" şeklinde geçerken rakip bu sözleri yadırgadı, bir yandan da ekibimizde orta sahada yorgunluk belirtileri gösteren Hüsam, Evrimi yalnız bıraktı ve rakip gol pozisyonlarına girmeye başladı. Altıntaş hata yapmamaya gayret ediyordu ancak savunmada, özellikle yeni mevkisi stoperde güven veren Serkan bir kaç pozisyonda topu olumsuz kullanınca rakibine gol imkanı verdi. Skor 3-1 iken uzun bir sakatlık dönemin geride bırakan ve maç boyunca sahada pek bir varlık gösteremeyen Çağrı, endirekt serbest vuruştan düzgün bir vuruşla skoru 4-1'e taşıdı. Rakip bu dakikalarda yine bastırdı ve içimizden birisi Yusuf kendisinin ve takımının 2. golünü atarak farkı tekrar 2'ye indirdi. Takımda yorgunluk baş göstermeye başlamıştı zaten. Bunlara Çağrı'nın ve Kemal'in formsuzluğu, Kaan Emre'nin yanlış pas-çalım tercihleri, Hüsam'ın yorgunluğu ve savunma hataları eklendi. Sahnede Eser vardı ama. Hafta boyu koşmamasıyla ve kilolarıyla takımda Erdal'ın yokluğunda gündemde olan Eser, Yusuf Şimşek vari yürüye yürüye rakiplerini geride bırakarak skora gitti. Maç bu dakikalarda Eser ve rakip arasında geçti. Eser atıyor, rakip farkı 2'ye indiriyordu. Tekrar sahneye çıkan Eser bu sefer de Sergen Yalçın vari vuruşuyla serbest vuruşta kaleciyi avlıyor ve kendisine yapılan eleştirilere sahada "eheeaa ehheeaaa ehhaaaaaa" diye kahkahalarıyla ve golleriyle cevap veriyordu.

Maç beklenenden erken bitti. Skor 6-4'tü ama ekibimiz yorgun olmasına rağmen maça doymamıştı. Saha yönetimine tepkisi vardı her 2 takımın da. Sonuç olarak düdük çalmış ve maç bitmişti. Bir parantez açmak istediğim isim ise Evrim oldu bu maçta. İstikrarlı futboluyla, karakteriyle takımda yerini sağlamlaştıran ve sevilen kişiler arasında kendisine yer bulan Evrim bu maçta orta sahada Hüsam'ın partneriydi ve kusursuza yakın oynayarak belki de maçın adamı oldu. Bu performansıyla Evrim, Yiğit'in formsuzluğunda orta sahadaki yükü üstlenebileceğini gösterdi.

Maç sonu maçın erken bitmiş olmasının burukluğuyla takım soyunma odasına doğru gitti. Soyunma odasında gündem yine Eser, Erdal ve aramıza tekrar katılan Çağrı'ydı. Maç boyu kale arkasında bize eşlik eden "Neviz Gol Gol Gol" bayrağımız itinayla katlanarak sonraki maçlarda da yanımızda olması için koruma altına alındı. Bu arada muhabbet arasında Çağrı'nın 1-2 hafta önce grupta paylaştığı fotoğrafın anlamının ne olduğunu öğrenme çabasıyla konu açıld ancak olumlu bir sonuç alınamayıp konu Bahadır'a kadar uzanınca takım sessiz bir şekilde dağıldı.

Son 2 maçından galibiyetle ayrılan AC Nevizade'de yüzler gülüyor artık ve ekip bu galibiyet serisine yenilerinin eklenmesinin açlığıyla, hevesiyle bir sonraki muhtemel Gazoz Ligi maçındaki rakibini bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder