29 Haziran 2012 Cuma

27.06.2012 // Neurosport FC 1-1 AC Nevizade

6 Altintas(****), 3 Kaan Emre(****+)-->8 Bugra(****), 4 Serkan(****+), 9 Gokmen(****+), 20 Gokce(****+), 11 Tolga(****+), 17 Yigit(****), 7 Kemal(****+), 12 C.Yazan(****), 22 Eser(****+), 18 Serhan(****)

Goller&Asistler: Serhan(1G), Tolga(1A)



BİRBİRLERİNİ YEDİLER


     Bayrağıyla, flamasyıla, birasıyla, centilmenliğiyle, futboluyla Gazoz Ligi Hazırlık maçlarında farklı bir oluşum olduğunu ve bu lige alınması halinde renk getireceğini fazlasıyla belli eden AC Nevizade çubuklusuyla Fulya Şan Ökten'deki yerini almıştı. Takımda moraller yüksekti, Eser bile maçta söylenmeyeceğine söz vermişti. Soyunma odasında şakalar espriler gırlaydı. Fakat herkes maçın ciddiyetinin farkındaydı, belki de şimdiye kadar oynadığımız en güçlü, en tecrübeli rakibe karşı oynayacaktık. Rakipte futbol dünyasını ve futbolu iyi bilen kişiler oynuyordu.
     Kaptan kadroyu açıkladığında fazla süpriz yoktu, kalede artık bir nevi Pancu gibi olan, Fulya panteri lakaplı Emir Altıntaş vardı. Defans dörtlüsünde sağdan sola sessiz güç Gökmen abi, Ertuğrul Sağlam'ın reankarne olmuş hali olan Kaan Emre, defansın çılgın çocuğu Apaçi Serkan ve maç öncesi seksi vücudunu sergileyerek kızların hayranlığını kazanmaya çalışan Gökçe vardı. Ön liberoda buz adam görünümlü Yiğit, ne görev olursa yaparım abi diyen Tolga vardı. Onların önünde sağdan sola acılı adana delikanlısı Çağrı, ergenlik resimleriyle büyük sükse yapan Eser, ve Celil'in koşanı olan Kemal vardı. En ileride ise zaman zaman Guiza, zaman zaman Etxeberria olan Serhan vardı.Yedek kulübesine baktığımızda kasap Kürşat, Bekir Buğra ve maç öncesi attığı şutlarla bırakın forvette oyniyim mesajı veren Tuğberk vardı. Erdaltı da vardı da pek maçla alakası yoktu. Rakipte spor medyasından tanıdık isimler vardı. İlk intibamız fizik güçlerinin yüksek olduğu yönündeydi. Sahadaki yerlerimizi aldık. Maçta orta hakem olmayacaktı, yan hakemler yerini almıştı ve de yan hakemin düdüğüyle maç başladı.
     Rakip maça 10 kişi başlamıştı, Gazoz Ligi ile ilgili bağlantımız Mustafa rakip takımın üyesiydi ve maça 5-10 dakika geç kaldı. Rakip kendine güveniyordu ve böyle idare ederiz diye düşünmüşlerdi. Fakat maça inanılmaz istekli ve etkili başladık, defansımız top sektirmiyor, orta sahada güzel pas yapıyor ve hücum presle rakibi sıkıştırıyorduk. Çok geçmeden Kemal'in nefis ara pasında Tolga kaleciyle karşı karşıya kaldı, Tolga kaleye vurmak yerine topu daha da müsait olan Serhan'a çıkardı ve Serhan kariyerinin en kolay gollerinden birini atarak bana bu klişeyi kullanma fırsatı verdi. Golden sonra da AC Nevizade fırtınası dinmedi, özellikle ilk defa bu kadar organize ve güzel pas yapıyorduk, defanstan topla çıkarken soğukkanlı ve pas yaparak çıkıyorduk. Eser herkese mavi boncuk dağıtıyordu, adeta Polyanna gibiydi. Bu sırada etkili oyunumuz devam ediyordu, Eser'in şutu direkte patlarken, Sağdan çevrilen topta    Serhan biraz da şanssızlıkla %100 pozisyonda topu üstten auta atıyordu. Rakibe kayda değer pozisyon vermediğimiz için ayıp ettiğimizi düşünen Emir kale atışında topu direk gol atması için rakibin forvetinin önüne bıraktı, fakat rakip forvet bu ikramı geri çevirdi. Zaten rakibin ilk yarıdaki en kayda değer pozisyonu buydu. AC Nevizade'de Kaan Emre'nin top oynarken bir yandan sürekli futbol yorumu yaparak bilgisini rakibe gösterme çabası dikkat çekti. İlk yarı AC Nevizadenin oyundaki mutlak üstünlüğü ve 1-0 lık skorla bitti. 
      Devre arasında yüzler gülüyordu, herkes oynanan oyundan memnundu, ikinci yarı aynı oyunu oynamayı amaçlıyorduk. İkinci yarıya da aynı istekle başladık, fakat yorgunluk takımı etkilemeye başlamıştı ve orta sahada hafif bir düşüş vardı, maç daha dengeli gitmeye başladı. Rakip kalemize gelmeye başlamışken soldan gelen ortada arka direkte topu havaya diken rakip oyuncunun şutu inanılmaz biçimde bizim kaleye girdi, top dışarıdan geldi-gelmedi tartışmaları arasında hakem golü verdi ve çok saçma bir golle maç 1-1 oldu. Bundan sonra maç ortada oynandı. İkinci yarının ortalarında hava topu mücadelesinde yere ters düşen kaptan Kaan Emre bileğini burktu ve kenara gelmek zorunda kaldı, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Kaan Emre'nin yerine oyuna giren Buğra görevini yapsa da değişen defans yapısı ve biraz daha düşen orta saha nedeniyle rakip daha çok üstümüze gelmeye ve pozisyonlar bulmaya başladı. Emir kalesinde özellikle yan toplarda müthiş bir performans sergilerken her kurtarışından sonra kameraların Erdal'a dönmesi manidardı. İkinci yarıda orta sahada yine iyi paslaşmamıza rağmen son hamleleri yapamadık ve rakibin 6 numaralı oyuncusu olan ve Baltık ülkelerinden gelen Nesta diyebileceğimiz defansını geçemedik. Geçtiğimiz nadir anlarda pozisyonları değerlendiremedik. Maç 1-1 sonuçlandı.
      Her zamanki gibi fair play içerisinde geçen bir maç oldu. Oynadığımız güzel oyun bizi sevindirdi, kaptanın ve sakat sakat oynayıp bacağını iyice morartan Gökçe'nin sakatlıkları ise üzdü. Her maç üzerine koymamız ve giderek daha bir takım halini almamız sevindiriciydi. Maç bittiğinde Kemal'in rakibin soyunma odasına gidip ben de NTVSpor'a çıktım, beni de aranıza alır mısınız demesi rakibi şaşırttı. Takım üyelerini tek tek değerlendirmenin yersiz olacağı bir maçı geride bıraktık. Takım olarak disiplinli ve etkili oynadık. Şimdi bir hafta maçlara ara vererek kendimizi nadasa bırakacağız. Daha sonra sahalara bomba gibi dönmeyi planlıyoruz. Son olarak rakibimize bu güzel maç için teşekkür ediyor ve yazıyı sonlandırıyorum.

Not: Başlık için Serkan'a teşekkürler :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder