29 Eylül 2012 Cumartesi

26.09.2012 // Ayazma FC 3-4 AC Nevizade //


13 Incaluas(*****)-->92 Tuğberk(?), 3 Kaan Emre(***+)-->8 Buğra(***), 4 Serkan(***), 5 Kaan(***)-->19 Murat(***), 14 Evrim(***), 17 Yiğit(**+)-->11 Tolga(***), 70 Hüsam(***+), 7 Kemal(***+), 12 Ç.Yazan(***), 22 Eser(***), 18 Serhan(***+)

Goller & Asistler: Kemal(2G), Serhan(1G,2A), Çağrı(1G), Eser(1A), Serkan(1A)


Nevizade'den Bir Yıldız Kaydı


Bu sefer daha bir sağlam adımlarla gittik Beylerbeyi Stadı'na. Mesela sahanın girişini bulmak için etrafımıza bakınmak zorunda kalmadık, araçları park ederken vakit kaybetmedik. E bu da bize haliyle geyik, makara olarak geri döndü. Rakibimiz Ayazma'ydı. Hani şu bildiğimiz Ayazma. Yıllardır namını duyduğumuz ama bir türlü maç yapamadığımız Ayazma. Sonunda karşılıklı maç yapabilme fırsatına kavuşmuştuk.

Maçtan önce ufak tefek organizasyonlar peşindeydik. Kaptan Emir İnçal işi gereği Adana'ya taşınacak ve bizden yeşil sahalarda uzak kalacaktı. Ona takımımıza verdiği hizmetten dolayı bir şekilde teşekkür edebilmeliydik. Nasıl yaparız diye düşünürken, pazartesi yaptığımız maçın muhabbetini ederken arada derede "şakirt" lakaplı oyuncumuz Yiğit'in soyunma odasında seccade serdiğine şahit (!) olduk. Maçtaki kötü performansına bağlayabilir miyiz bilemedim açıkçası. Sahaya çıktığımızda ise inceden bir heyecan hakimdi takımda. Maç başladığında ise bu heyecan sahanın aydınlatmalarının bir anda sönmesi ile karanlıkta kayboldu gitti. Trafo odasına inen Kaptan İnçal ve Kaptan Kaan Emre'ye diğer Kaptan Bağış Ağabey de eklendi. Daha sonra Tolga ve Çağrı'nın da katılımıyla üretilen fikirler ve alternatifler sonucunda saha yeniden aydınlandı ve biraz soğumuş da olsak maça yeniden başladık. Kısa süre sonra Kemal'in attığı gol ise içimizi ısıttı. Derken Eser'in enfes ara pasına hareketlenen Kemal kendisinin ve takımının 2. golünü atarak biraz rahatlattı bizi. Rakip, ileride Harun Tekin'in savunmayı yıpratarak pozisyon bulmaya çalışması sonucunda ardı arkasına kazandığı kornerlerden birinde yarattığı karambolde topu ağlarımıza göndererek skoru 2-1'e taşıdı ve ilk yarı rakibin 15. kornerini kullanması sonucu sade bir törenle son buldu. 2. yarıya değişikliklerle başladık. Kaan Emre kenara geldi ve yerine Buğra oyuna dahil oldu. Evrim stoperde Serkan'ın partneri durumuna geçti. Kaan yerini Murat'a bıraktı ve Yiğit'in yerine de Tolga oyuna dahil oldu. Ancak değişiklikler oyunun değişmesinde pek etkili olamadı. Bulduğumuz pozisyonları harcadıkça rakip üzerimize gelmeye devam etti ve Harun Tekin'in aşırtma golüyle skor 2-2'ye geldi. Daha sonra ise bizler kenarda Arif'in Manchester'a attığı golü ararken Serkan'ı sol açıkta Serhan'a asist yaparken bulduk ve skoru 3-2'ye getirdik. Getirdik getirmesine ama ilk yarıdaki o sağlam savunmamız 2. yarıda Harun Tekin'in 2 gol birden bulmasına engel olamadı ve maça tekrar eşitlik geldi. Son dakikalara girilirken kalemizden aut atışı kullanılacağı sırada sahadan bir noktadan alkış sesi yükselmeye başladı. Bu alkış sesine diğer takımdaşlarımız ve rakibimiz de eşlik etmeye başladı. Bir anda herkes Kaptan Emir İnçal'a doğru yöneldi. Yalnız olaydan haberi olmayan Kaptan da "N'oluyo lan!?" edasıyla etrafa boş gözlerle bakarak o da alkış tutmaya başladı. Sonradan olayı anlasa da yapacağımız jesti tamamlayacak olan son hareketi yapmaya yani Kaptan'ı omuzlara almaya kimse yanaşmayınca sade ama anlamlı jest ile birlikte Emir İnçal kaptanlık pazubandını Kaan Emre'ye devretti; kaleye de genç Tuğberk geçti. Tuğberk, Emir Ağabey'inden öğrendikleriyle ve yeteneğiyle takımın as kalecisi konumuna geldi ama daha öğrenecek çok şeyi var. Oyuna yeniden dönüldüğünde ise beraberliği bozmaya çalışan bir Nevizade ve adeta gol yememek için uğraşan "Muslera & Cris" 2'lisi vardı Ayazma'da. Ancak o dakikalarda sahne alan usta ayak Çağrı sol çaprazdan yaptığı sert plase vuruş ile topu ağlara göndererek skoru 4-3'e taşıdı. Kenardan maç bitti uyarılarına aldırmayan 2 takım ise keyifli mücadeleyi saha görevlisinin "Abicim saat 12'ye 20 var" demesiyle bitirmek durumunda kaldı. ilk kez karşılaştığımız rakibimizi 4-3'lük skorla mağlup etmiş olmanın verdiği mutluluk ve bir sonraki maçın heyecanıyla soyunma odasına giderken 1 gol 2 asistlik performansıyla galibiyette önemli rol oynayan Serhan'ın ise elinde idrar numune kabı ile doping odasının önündeki tedirgin bekleyişi ise kafada soru işaretleri uyandırdı.

17.09.2012 // Neurosport FC 2-2 AC Nevizade //



15 Görkem(***+) --> 92 Tuğberk(***+), 3 Kaan Emre(***+), 4 Serkan(****) -->19 Murat(***+), 6 Altıntaş(***)-->21 Evrim(***+), 9 Gökmen(***) --> 33 Semih(**+), 14 Hüsam(****), 17 Yiğit(***)--> 5 Kaan(***+), 7 Kemal(***+), 11 Tolga(***+), 22 Eser(****), 18 Serhan(***+)-->8 Buğra(***)

Goller & Asistler: Eser(1G), Kaan Emre(1G), Serhan(1A)



Neuroyon?


     AC Nevizade için 17 Eylül Pazartesi günü alışılageldik Pazartesi maçlarının dışında yepyeni bir heyecanın başladığı gün olarak tarihe geçti. Gazoz liginden ayrılan Ayazma ve Neurosport takımlarının yeni bir organizasyona girişmesi ile kendimizi Beylerbeyi stadyumunda bulmuştuk. Kaliteli soyunma odaları ile içeri girer girmez farkını belli eden bu güzel tesis bizim için bambaşka bir deneyim sunacaktı.
     Maç öncesinde Ayazma takımının kurucusu Bağış Erten ile keyifli bir sohbet yaparak yeni oluşum hakkında bilgi aldık. Daha sonra sahaya çıkma vakti geldi, uzun koridoru geçtik ve sahaya çıktık. Sahaya çıktığımız anda gerçek bir futbol sahasında oynamaktan ne kadar etkilendiğimiz belli oluyordu.
     Kadromuz kalabalıktı, iki kalecimizden Görkem maça başlayacaktı. Defansta Gökmen, Serkan, Kaan Emre ve Emir vardı. Orta sahada Yiğit, Hüsam, Kemal, Eser , Tolga, forvette de Serhan vardı. Yedek kulübesine baktığımızda zengin bir kulübe görüntüsü göze çarpıyordu. Kaleci Tuğberk'in yanında Evrim, Kaan, Semih, Buğra ve Murat vardı.Semih'in yedek kulübesine doğru yürürken:"Adımız Semih olduğu için mi kulübedeyiz anlamadım ki?" dediği duyulur gibi oldu.
     Rakibimiz tanıdığımız ve sevdiğimiz ekiplerden Neurosport'tu. Onlar da tanıdığımız isimlerden oluşan kadrolarıyla sahadaki yerlerini almışlardı. Hakem olmadığı için düdüğü biz öttürdük ve maç başladı. Her zaman başa baş oynadığımız rakibimizle yine başa baş bir mücadele şeklinde başladı maç. Genel olarak herkes klasik performansını sergiliyordu. Maçtan önce yedek bırakılmakla tehdit edilen ve maç öncesi orta saha oynaması sıkı sıkı tembihlenen Eser aldığı gazla ekstra koşuyor ve oyun kurucu görevini hakkıyla yerine getiriyordu. Kemal ve Tolga pozisyona giriyor fakat değerlendiremiyorlardı. Serhan'ın istekli koşuları ise ya ofsaytla kesiliyor ya da istediği paslar gelmiyordu. Defans ve ön liberolar ise standart bir performans ortaya koyuyorlardı. Takım olarak iyi pas yapıyor ve oyuna daha çok hükmeden taraf gibi gözüküyorduk fakat  bir kontrada golü kalemizde gördük ve ilk yarı böyle sona erdi.
     İkinci yarıya başlarken Yiğit-Kaan, Serkan-Murat, Emir-Evrim, Serhan-Buğra , Gökmen-Semih ve Görkem-Tuğberk değişiklikleri ile başladık. Kaan Emre forvete geçti. İkinci yarının başlarında yediğimiz golle 2-0 geriye düştük. İkinci yarının ilk 10 dakikasından sonra yorulan Eser geride olmanın verdiği psikolojik etkiyle forvete yaklaştı. Kemal bileğinden kötü biçimde sakatlanınca Serhan Kemal'in yerine sağ kanada geçti. Orta sahalar oyundan düşünce iki kalede de daha çok pozisyon yakalanmaya başladı. Maçın son 10 dakikasına girilirken Neurosport'un 2-0 luk üstünlüğü sürüyordu. Soldan içeri kat eden Serhan'ın güzel pasında topla buluşan Eser şık bir plaseyle golü attı ve durumu 2-1 e getirdi. Bu golden kısa bir süre sonra Eser ara pası ile Serhan'ı kaleci ile karşı karşıya bıraktı, Kaleciyi çalımlayan Serhan açısı bozulunca orta şut karışımı bir vuruşla topu kaleye yolladı fakat top direkten auta çıktı, bu pozisyonda içeride topu boş kaleye atmak için bekleyen Tolga ve Kaan Emre Serhan'a biraz bozuldular. Fakat bu pozisyondan dakikalar sonra Kaan Emre ceza sahasının dışında sol çaprazda buluştuğu topu öyle bir tepti ki, top uzak köşedeki örümcek ağlarını aldı. Kaan Emre bu golden sonra yaklaşık 2 km kadar koşarak gol sevinci yaşarken arkadaşlarının birbirlerine attığı endişeli bakışlar gözlerden kaçmadı.
     Dostça geçen maç dostça bir skorla 2-2 bitti, genel olarak iyi pas yaptığımız bir maç oldu. Beylerbeyi stadyumu da bizi olumlu yönde etkiledi. Rakibimizle maç içinde yaptığımız geyikler de maçtan ayrı bir zevk almamızı sağladı. AC Nevizade'nin rakip takımın 6 numaralı defans oyuncusunu ayartıp transfer etme çabaları gözlerden kaçmadı. Maç içinde Football Manager terimleri havada uçuştu. Maç sonunda Neurosporttaki twitter krizi haftaya damgasını vuran olaydı. Maç sonunda Kaan Emre hala gol sevinci koşusunu sürdürdü. Güzel bir maç gününün daha sonuna gelmiştik, darısı Beylerbeyinde nice maçlara.

Not: Kenardan bizi destekleyen vefakar taraftarlarımıza teşekkür ederiz :)