30 Mayıs 2012 Çarşamba

28.05.2012 // AC Nevizade 1-6 CihadiTepe FC


99 Erdal(***), 3 Kaan Emre(***), 5 Kaan(**+), 6 Altintas(**), 8 Bugra(**), 70 Husam(**+), 7 Kemal(**+), 20 Gokce(**+)

Goller&Asistler: Kaan(1G), Kemal(1A)




"Erd6'nın dönüşü"


Evet galibiyeti unuttuk gibi sesler geliyor sanki. AC Nevizade çıktığı son 6 resmi maçta galibiyet göremedi. Son galibiyet 16 Nisan'da Cihaditepe karşısında 11-3'lük net bir skorla alınmıştı. Onun dışındaki çoğu maçı 1 farkla ve iyi futbolla kaybetse bile sonuç olarak galip gelemediği gerçeğini değiştirmiyordu bu sonuçlar. Neyse biz gelelim günümüze. Oynadığımız futbola bakalım. Gerekiyorsa bir çözüm bulalım.

Takım sahaya istekli çıkmıştı. Rakibin savunmasında önemli eksikleri vardı, kalecileri alışık olduğumuz kalecileri değildi. Aslında biraz da rahat kazanırız havası oluştu takımda. Ancak maç öyle başlamadı. Savunmasını kalabalık tutan Cihaditepe, Nevizade'nin ileri uç elemanlarının her topta arkasında bitiyor, yüzü dönük top almalarından ziyade kaleye sırtı dönük top alırken bile nefeslerini ensemizde hissettiriyorlardı. Her ne kadar savunmada oyun kuralım, orta sahada mücadele edelim, topu forvete iletip boşluklara kaçalım desek de olmadı bir türlü, karşımıza bir de kaleci çıktı. Köşeye giden topları, kenarlara atılan şutları kendisini bizler tarafından tebrik ettirecek şekilde çıkardı. Yetmedi toplar direkten döndü, yetmedi direğin içine çarpıp çizgi üzerinden süzülerek kaleye girmedi. Skora baktığımızda oyundan umut yokmuş gibi gözüküyor olabilir ama AC Nevizade elinden geleni yapmaya çalışıyordu.

Şimdi de sahanın diğer yarısına bakalım. Hasta olduğu halde forma aşkıyla takımını yalnız bırakmayan Buğra savunmada aksamaya başladı. Bu tüm savunma hattını etkiledi aslında. Kademe hataları, atağa çıkarken top kaptırmalar, rakibe pozisyon vermeler bu dakikadan sonra başladı ve Cihaditepe golleri ardı arkasına sıraladı bir anda. Son haftalarda performansı tartışılan Erdal kalede elinden geleni yapıyor, rakibe bir çok pozisyonda gol izni vermiyordu. Ancak Nevizade orta sahası ile savunması arasındaki büyük boşluğu adeta kendi evleriymiş gibi kullanan Cihaditepe forvetleri rahatça topla buluşup, yüzlerini kaleye dönüyor ve Nevizade kalesini abluka altına alarak farkı 3'e kadar çıkartıyordu. Duruma çözüm kaptandan gelmişti. Savunmaya geçip takımı toplamaya teşebbüs etti ancak takım arkadaşları gerek olmadığını söyleyerek karşı çıktı. Derken çaresizce yenen 4. gol artık Buğra'ya "ben bittim beyler" dedirtiyordu. Oyuna bir süre 7 kişi devam eden Nevizade'nin oyun planı da değişmişti. Kaan Emre ve Altıntaş'tan oluşan bir savunma ikilisine Kaan yardımcı olmaya çalışıyor. Hüsam ise geride Kaan Emre'nin oyun kurmasıyla birlikte takımla birlikte daha çok hücumda yer alabiliyordu. Bir süre böyle devam etti oyun. Buğra'nın da fedakarlık göstererek oyuna tekrar dahil olmasıyla sayılar eşitlendi ve Buğra ileride durmasının kendisi ve takımı adına daha faydalı olabileceğini düşünerek Kaan Emre'nin boşalttığı pozisyona geçti.

Savunma toparlamıştı. Artık Cihaditepe ileri uç elemanları rahatlıkla top alamıyordu. Toplar ya ilk pastan kesiliyordu ya da rakip topla buluştuğu an adeta ısırılarak ayaklarındaki topa müdahale ediliyordu. Hücum organizasyonları artmıştı. Ama Cihaditepe savunması da 4 farkın getirmiş olduğu güvenle kapanmıştı. Sağlı sollu ataklarla, göbekten kesmelerle rakip kale abluka altına alındı. Derken Kaan'ın sağ ayağıyla Gülbahçe'nin deniz tarafındaki kalesinin sağ ve üst direğinin arasındaki örümcek ağlarını temizlediği gol geldi. Ataklar sıklaşmış rakip de doğru orantılı olarak aralarındaki boşlukları sıklaştırmıştı. Direkten dönen toplar, kalecinin kurtarışları devam ediyor diğer tarafta ise Erdal, Kaan Emre ve Altıntaş canlarını dişine takmış gelen kontra atakları kesmeye çalışıyordu. Ancak yapılan kritik müdahaleler, çizgiden çıkarılan toplar ve kalecimizin geçit vermemesi hücum hattındaki beklentileri karşılamayınca maç da Cihaditepe lehine 6-1'lik skorla tamamlandı.

Maçta Nevizade cephesinde en çok göze çarpanlar Erdal'ın kaleciliği (ki yine de 6 tane yedi), Gökçe'nin geldiğinden beri artan form grafiği ve Kaan Emre'nin savunmadaki eski günlerini aratmayan performansı oldu. Bunlar olumlu yönlerimizdi. Olumsuz yönlerimize gelecek olursak, aslında dikkat çeken tek olumsuzluk gömülü savunma ile oynuyor olmamızdı. Bu olumsuz yanımız Ayazma&Ahparig maçında gözlemlenmiş ve 2 hafta içinde oynadığımız 3 önemli maçta da tekrarlanmıştı. Yapmamız gereken en basit şey ise savunmayı ofsayt olsun olmasın savunmayı ileride orta sahaya yakın kurmak ve rakip ileri uç elemanlarına rahat top aldırmamak olmalı. Kademe hataları, pas hataları elbette her zaman olabilecek şeyler. Ancak savunma anlayışımızı oturtabilirsek o olumsuzluklar o kadar göze çarpmayacaktır. Bundan emin olabiliriz. Hücumda ise Çağrı'nın ve Kemal'in en güzel yaptığı şeyi yani 0'a inmeyi ne kadar sık yaparsak o kadar çok rahat pozisyona girebiliyoruz. Ama bu maç hem Çağrı'nın eksikliği hem de Kemal'in genelde 0'a indiği pozisyonlarda tercihini kaleye vurmaktan veya pozisyonun gereği zorlama bir pasla gol pozisyonu arama çalışmaları da hücum gücümüzü olumsuz etkileyen nedenler olarak gösterebiliriz.

Bir maçı daha geride bıraktık. Önümüzdeki hafta Karabasan - AC Nevizade ve muhtemel bir gazoz ligi ekibiyle maç bizleri bekliyor. Artık buradan zafer yazıları yazmak istiyoruz. Tekrardan birlikte olmak dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder