15 Ağustos 2012 Çarşamba

*13.08.2012 // Epicball FC 3-4 AC Nevizade //

15 Görkem(****+), 2 Oğul(***+), Semih(****), 8 Buğra(***), 20 Gökçe(***+) --> 3 Kaan Emre(***), 17 Yiğit(***), 21 Evrim(****), 11 Tolga(****), Can(***+), 22 Eser(****), 18 Serhan(***)

Goller & Asistler: Tolga(2G), Eser(1G), Can(1G), Semih(1A), Serhan(1A)




"FEDA" Diyenlerin Zaferi !

Bu hafta Gazoz Ligi maçı olmayacağını öğrendiğimizde hepimizin içini bir burukluk kaplamıştı. Pazartesi maçımız da AC Nevizade - Karabasan arasında olmayınca hele ki rakibimize de kötü futbol ve farklı skorla mağlup olunca keyifler iyice kaçmıştı. Derken maç günü öğle saatlerinde o haber geldi. Bizim gibi diğer aday takımların arasına yeni takımların eklendiğini ve bu takımların da hazırlık maçı yapacaklarını biliyorduk. Zaten o yüzden bu hafta maçımız yoktu. Ancak öğrendik ki LİG TV ekibi Epicball ile yapacağı maçı son gün tabiri caizse "satışa getirmiş" ve Epicball rakipsiz kalmıştı. Haber bize ulaştığında ise maç günü 14:30 civarıydı. Bir umutla takım toplama çabalarına girişti kaptan. Başta gelen haberler hayal kırıklığı yaratsa da "FEDA" diyenler oldu. Sayı arttı. Nöbet dönüşü yorgunluğunu, akşam programını, ağrılarını, sakatlıklarını, işini gücünü bir kenara bırakıp 9'daki maça yetişebilmek için elinden geleni yapanların sayısı bir anda artmaya başladı. Acaba 11 kişi çıkar mı derken maça daha 4-5 saat kala 12 kişi olmuştuk bile. Ama kurduğumuz ekibin içinde ilk defa AC Nevizade forması giyen de vardı, uzun süre takımla birlikte maç yapmamış tanıdık simalar da vardı, Fulya'daki o atmosferi yıllardır Nevizade'ye emek verdiği halde tatmamış da vardı içimizde. Maç öncesi özellikle mevkiler arasında herkes nerede daha iyi oynayacağını tartıştı dakikalarca. Çünkü nasıl bir oyun ortaya koyacak olduğumuzu bilmiyorduk; tahmin edemiyorduk. Eksik çoktu. Sakat ve yorgun da çoktu. Kaptan Kaan Emre 12 kişi olmanın verdiği rahatlıkla kendini riske etmeyerek maça yetişen Gökçe'yi ilk 11'e aldı. Pazubandı da ilk defa Şan Ökten'e çıkan ve maç için önce ret vermesine rağmen sonradan gelmeye karar veren "No Pasaran Oğul Teoman" taktı.

Maç başladı. Hepimizin soru işaretleri yerini heyecana bıraktı. Daha ilk dakikalardan itibaren Epicball'ın "Metrobüs"ü Ali-G, Gökçe'yi zorlamaya başladı ve maçın da bizim için nasıl geçeceğini gösterdi. Rakip maç boyu sağ kanadını kullanmayı tercih etti biz ise genelde göbekten gelip ileride kanat oyuncularımızı içeriye kaçırma yolunu tercih ettik. Derken ilk yarının ortalarında savunmadan seken top Can'ın önüne düştü. Can da sol kanattan ceza sahasına girerek kaleciyi avladı ve skoru 1-0'a getirdi. Bu gol Nevizler'e hayli moral kazandırdı. Maç öncesi telaş, huzursuzluk ve gergin bekleyiş adeta yerini umuda ve hırsa bıraktı. Savunmada Semih-Arda eşleşmesi sıkıntı yaratmaya başlamıştı ki Oğul ile Semih adam değişerek bu sıkıntıyı ortadan kaldırmaya çalıştı. Ancak yine de savunmanın bir türlü uzaklaştıramadığı topta top ağlarımızla buluştu ve skor 1-1'e geldi. İlk yarıda genelde rakip savunmamızın arkasına atmaya çalıştığı toplarda hızı ayarlayamayınca Görkem'in oyunu iyi okuması sonucu pozisyon yaratamadı sağdan Ali-G ile etkili gelmeye çalışsa da Gökçe geçit vermemek için elinden geleni yaptı. Ortada geçen oyun sonucu ilk yarı 1-1 sona erdi. Devre arasında Gökçe bacağının çektiğini ve zorlandığını söyleyince yerine 8 haftadır sahalardan uzak kalan kaptan Kaan Emre sol bekte görev yapmak için oyuna dahil oldu. İkinci yarının başında da o kanattan Kaan Emre'nin hatasının sonucunda top dönüp dolaşıp ağlarımızla buluştu 2-1. Bu dakikalardan sonra Kaptan oyuna alıştı. Ali-G karşısında zaman zaman yavaş kalsa da yerinde müdahalelerle ve kimi zaman da takım arkadaşlarının özellikle de maç byu orta sahada iyi işler yapan Evrim'in ekstra yardımıyla onu yavaşlattı. Nevizler ataklarını yoğunlaştırdığı sırada kaleyi cepheye yakın bir noktadan gören yerden kazanılan sebest vuruşta topun başına Eser geçti. Eser topu çok klas bir vuruşla barajın üzerinden, kalecinin sağından, direk dibinden ağlarla buluştursa da imkanı olsa tekrar tekrar izlenecek o vuruşu Eser gol sevincini formasını çıkararak yaşayınca bir anda unutturdu ve "atmasa daha mı iyiydi" şeklinde kafada soru işaretleri bıraktı. Golle birlikte takım inanılmaz bir ivme kazandı ki bunda Eser'in soyunmasının da etkisinin olduğunu düşünüyorum, kazanma hırsı ve yardımlaşma üst seviyeye çıktı. Savunmada Semih inanılmaz işler yapıyor adeta sahada bizlere kendini "Küçük Serkan" olarak izlettiriyordu. Derken ofsayttan doğan endirekt serbest vuruşu kullanan Semih uzun bir topla savunmanın da topu sektirmesiyle Tolga'yı topla buluşturdu ve Tolga pozisyonu affetmeyerek skoru 3-2'ye getirdi. Bu dakikalarda sahneye bir isim daha çıktı. Maç boyunca olumlu işler yapan, rakibe geçit vermeyen kalecimiz Görkem ufak tefek yapısına rağmen kalede adeta devleşerek yüreğimizin ağzımıza geldiği bir çok pozisyonda rakibe "dur" diyen isim oldu. 2. yarının başlarında oyundan çıkan Arda'nın yokluğunda 10 kişi oynayan rakip skor olarak geriye düşünce üzerimize daha çok gelmeye başladı. Kaleciyi geçemeyen rakibin direncini ise Serhan'ın ara pasında savunma arkasına kaçarak klasik gollerinden birini atan Tolga skoru 4-2'ye getirerek iyice kırdı. Takımı adına bir de penaltı kazandıran Tolga maç boyunca hem hücumda hem de savunmada olumlu işler yaptı. Kazanılan penaltı için penaltı noktasına bilindiği gibi yavaş yavaş yürüyen Eser giderken o uzun süreci fırsat bilen Serhan, "ben atıym lan" diye mazlum mazlum bakınca " e iyi hadi atsın" diye yarım ağızla cevap veren Eser'in ahını almış olsa gerek ki penaltıyı yandan auta attı. Son dakikalarda dünden yorgun olan Buğra yerini sakatlanıp kenara gelen Gökçe'ye bıraktı. Büyük sahada ilk defa oynayan Oğul ise maçın sonlarına doğru oyundan düştü ve o bölgeden gelen rakip skoru 4-3'e getirdi ve maç bu skorla sona erdi. Maçtan sonra Nevizler rakibini tebrik ettikten sonra büyük bir sevinçle galibiyeti kutlarken Oğul'un "oğlum bu saha tam bana göre lan! bak savunmayı bana göre kurarsak hem daha az koşarız hem de rakibi ofsayta bırakırız" dediği rivayetler arasındaki yerini aldı. Maçın en akılda kalan anı ise ne Görkem'in kurtarışları ne de Eser'in freekickten attığı goldü. Attığı gol sonrası formasını çıkarıp çılgınlar gibi koşan Eser'e hakem sarı kart göstermeye bile tenezzül etmedi. Eksiklerin olduğu ve sakat oyuncularla çıkan bu kadronun ligin zirvesine oynayan Epicball'u 2. yarının büyük bir kısmını 10 kişi oynamalarına rağmen güzel futbol ve özveriyle yenmesi hepimizin yüzünü güldürdü.


Bu takım bu ligi hak ediyor!  

AC Nevizade'nin bu galibiyeti bugün dünyaya gelmesi beklenen yeni Neviz'e, Gökmen Ağabey'e ve eşine armağan olsun!
*Maçtan sonra "Küçük Serkan" Semih Nevizade formasıyla böyle poz verdi.

1 yorum: