27 Temmuz 2012 Cuma

*25.07.2012 // Neurosport FC 2-4 AC Nevizade //


92 Tuğberk(****), 4 Serkan(****+), 6 Altıntaş(****) --> dk.32 19 Murat(***+), 9 Gökmen(****+), 21 Evrim(****+), 14 Hüsam(****), 17 Yiğit(****), 22 Eser(****+) --> dk.60+3 8 Buğra(?), 11 Tolga(****), 12 Çağrı(****+), 18 Serhan(****)

Goller & Asistler:

dk.16 Eser
dk.38 Çağrı -Tolga(A)
dk.43 Eser - Çağrı(A)
dk.60+1 Eser - Çağrı(A)


Ramazanda Gazoz!

Her hafta olduğu gibi rakibi öğrendiğimizde yine hepimizin içini bir heyecan kapladı. Artık pazartesi maçlarından daha heyecanla beklenen Gazoz Ligi maçlarının önemi bizim için çok farklıydı. Artık beklentilerimiz artmış gergin bir bekleyiş içerisine girmiştik. "Acaba bizi lige ne zaman alacaklar? Alacaklar mı? Olum Mustafa'dan ses var mı? Alsalar bari? Büyük sahaya da alıştık? Maçlar da çok keyifli geçiyor?..." sorularının ardı arkası kesilmiyordu. Rakibimiz bu hafta Neurosport'tu. Bal porsukları! Spor camiasının tanınmış simalarını, yazarlarını içerisinde bulunduran takım. Oyunları bize yabancı değildi çünkü 2. maçımız olacaktı onlarla. 1-1'lik beraberlikle ayrılmıştık o maç sahadan ve başarılı savunmamız ön plana çıkmıştı o maç. Bu maçta ise tam tersi oldu. Rakibimizi geriye düştüğümüz maçta etkili hücum oyunumuzla 4-2 mağlup etmeyi başardık!

Gelelim maçın hikayesine. Maç öncesi her hafta olduğu gibi sahada buluşuldu. Bizim maçımızdan önceki maç izlendi. Yalnız bu hafta Beşiktaş'ın altyapı idmanı vardı. E haliyle "şu Muhammet mi lan?!" geyikleri dönmedi değil. Sahaya girdiğimizde Serkan yine her zamanki cıbıl haliyle Çağrı ile birlikte takımın tek ısınan oyuncuları olarak dikkat çekerken. Veteran Gökmen Ağabey takımın en küçüğü Tuğberk'i kalede ısındırıyordu. Geri kalan ise her zamanki geyiklerini yapmaya devam ediyordu. Kaptan Kaan Emre ve Kızıltüy Kaan sakatlıkları olmasına rağmen takımı yalnız bırakmadılar bu maçta da. Bir de Evrim'in menajeri Ferda vardı tribünde.

Seramoni yapılmadı. Para atışının ardından geleneksel hale gelen flama ve bira takdimi yerine ramazan ayı dolayısıyla "gazoz" verildi rakibe ve orta saha yakınlarında maç konuşması yapıldı. Maç ortada başladı. 2 takım da temkinli, birbirini yoklayarak oynuyordu. Savunmamız rakibin atakları karşısında yerinde müdahalelerle atakları savuşturuyor, hücum hattımız ise Çağrı'nın ve Gökmen Ağabey'in soldan attıkları enfes paslarla gol kovalıyordu. Derken dakikalar 16'yı gösterdiğinde soldan çalımlarla ceza sahası içerisine giren Çağrı'nın şutu direkten döndü ve topu önünde bulan Eser düzgün bir vuruşla takımımızı 1-0 öne geçirdi. Ancak sevincimiz uzun sürmedi. Rakibin kullandığı kornerde ceza sahasında Emir Altıntaş'ın sektirdiği topu Serkan kendi ağlarımıza gönderdi. 1-1'den sonra oyun rölantide gitti karşılıklı pozisyonlarla geçen ilk yarı 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı.

Devre arasında "Yoruldum değiştirin beni" diyen Emir'e biraz daha bekle diyen Kaptan Kaan Emre, yalnızca 2 dakika daha bekleyebilen oyundaki Kaptan Emir'i attığı depar sonrası değiştirmek zorunda kaldı. Bu arada Bal Porsukları'nın 2. golü 34. dakikada rakibin şutunun savunmaya çarpıp yön değiştirmesi sonucu geldi. İyi oynadığımız oyunun ibresi bir anda terse döndü bu dakikalarda. İleride çoğalamamaya başlayan ekibimizin yardımına kenardan gelen taktiksel değişiklik koştu. Sol kanat oynayan Çağrı forvete, forvet oynayan Serhan sağa, Sağ kanat oynayan Tolga ise sola geçti ve ne olduysa o andan sonra oldu. Ardı arkası kesilmeyen ataklarımız eksik ve yorgun gözüken Neurosport'u bir anda dağıttı. 38. dakikada Tolga'nın araya attığı topu iyi kovalayan Çağrı'nın golüyle durum 2-2'ye geldi.3. golü bulduğumuz 43. dakikaya kadar Serhan-Eser-Çağrı-Tolga 4'lüsüyle bir çok pozisyon yakalayan ekibimiz bir anda Çağrı'yı savunmanın arkasına kaçırdı ve Çağrı'nın da al da at diye Eser'e bıraktığı top ağlarla buluştu ve 3-2 öne geçtik. Baskılı oyunumuzu bir kaç dakika daha sergiledik ancak skora yansıtamadık.

Dakikalar ilerledikçe bizde de yorgunluk belirtileri gözükmeye başladı. Savunmada Evrim ve Serkan'ın canla başla mücadelesiyle ataklara karşı koyuyorduk. Tuğberk'in başarılı kurtarışları ise rakibin direncini biraz daha kırıyordu. Özellikle karşı karşıya pozisyonlarda iyi yer tutan ve refleksleriyle başarılı müdahaleler yapan Tuğberk, Nevizler'in kalesinin emin ellerde olduğunu gösteriyordu ki oyundan çıkarken Emir ağabeyi kaptanlık pazubandını Tuğberk'e vermişti.Özellikle maçın sonlarında defans ve forvet arasını ayakta tutmaya çalışan Hüsam ve Yiğit de başarılı olduklarını maç genelindeki oyunlarıyla göstermişti. Maçın uzatma dakikalarında yine Çağrı'nın pasıyla Eser takımını rahatlatan golü attı ve ayağının ağrısının arttığını söyleyerek kenara gelmek istedi. Yerine haftada 2 maçı kaldıramayan ve maça ısınırken ayağının ağrıdığını ve oynayamayacağını söyleyen Buğra girdi ve maçın son dakikasında Çağrı'nın yanlış tercihi sonrasında belki de takımını 3 farkla öne getirecek golden oldu.

Hakemin son düdüğüyle maç 4-2 Nevizler'in üstünlüğüyle son buldu ve oyuncular arasında büyük bir sevinç yumağı oluştu. Rakip de iyi oynamıştı ki zaten ligde de kendini performansıyla ispat etmiş bir takımla oynamıştık. Onların da eksikleri vardı. Ama maçın kalitesi neredeyse hiç düşmedi. Sonuç olarak Gazoz Ligi yolunda bir engel daha aşılmış ve Hüsam'ın kart görmediği maçta 1-1'in rövanşında Bal Porsukları 4-2 mağlup edilmişti. Bu maçta eklenecek pek birşey yok gibi gözüktü. Dikkat çeken şey ise Çağrı'nın forvette ne kadar verimli olabileceğini göstermesiydi. Takım olarak da artık Neurosport'un desteğini almış gibi gözüküyorduk. Önümüzdeki Gazoz Ligi ve Pazartesi Maçları'nın yorumlarıyla, yeni galibiyet yazılarıyla huzurlarınızda olmak üzere. Hoşçakalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder